Bölüm 181: Asura Hayalet Kulesi
“Bu dahiler son birkaç sınavdır gözükmüyordu, ama asla hepsinin bir anda bu sınavda ortaya çıkacağını düşünmemiştim. Bugün bir tür özel gün mü?” Birileri haykırdı, elbette kendi tahminlerini de eklemeyi unutmadılar.
“Evet, Gu Bo bile kendini gösterdi. O Dünya Ruh Loncası genç nesli arasındaki bir numaralı isim. Sadece on altı yaşında ve çoktan köken alemi 7. seviyesine ulaştı. Söylentilere göre onun ruh formasyonu tekniği başka kimse ile kıyaslanamazmış.”
Pek çok kişi bakışlarını dahilerden oluşan grubun lideri genç adama yönelmişti. Bu genç adam bir kadın kadar güzeldi ve yüzünde zorlama olmayan sevimli bir gülümsemesi vardı.
“Gu Bo, sonunda beyaz cüppe sınavına katılmaya mı karar verdin?” Aynı anda, net bir ses yankılandı. Bakınca, siyahlar giymiş bir erkek ve kızlardan oluşan grup salona doğru yürüyordu.
Genç erkek ve kadınlardan oluşan grup bir yüz kişi kadar vardı. Ayrıca kadınlar ve erkeklerin içinde ejderler ve anka kuşları da vardı. Sayıları Dünya Ruh Loncası dahilerinden az sayılmazdı, yetişimlerinin de onlardan altta kalır yanı yoktu.
Liderliği üstlenen genç adam aynı Gu Bo gibi köken alemi 7. seviyesinde idi. Ayrıca yaşları da birbirine benziyordu, görünüşe göre o da 16 yaşında idi.
Yine de, genç erkek ve kızlardan oluşan grup, Dünya Ruh Loncası dahileri ile kıyaslanınca daha keskin bir mizaca sahipti. Yüzlerinde en ufak bir tebessüm yoktu ve gururları her yanlarından belli oluyordu.
“Bunlar Jie klanının dahileri! Onlarda mı beyaz cüppe sınavına katılacaklar? Bugün ne böyle?”
“Bu genç Jie klanı genç nesli arasında birinci sırada bulunan Jie Bufan değil mi?”
Genç erkek ve kızlardan oluşan grubun görünüşü kalabalıkta başka büyük bir tepkiye yol açtı. Bunlar antik dahi klanı, Jie klanından kişilerdi.
“Jie Bufan. Bir asır önce, benim Dünya Ruh Loncamın kıdemlileri, senin Jie klanın ile bükülmüş ormanda bir ruh formasyonu yarışmasına tutuştu ama berabere kaldılar.”
“Bugün, İki tarafın genç nesli yine bir arada. Bu kesinlikle kader dedikleri şey.” diyerek gülümsedi Gu Bo.
“O yıl, eğer o gizemli kişi müdahil olmasaydı, benim Jie klanım senin Dünya Ruh Loncanı yenecekti.”
“Bu kader filan değil. Sadece iki genç nesil arasında bir yarışma. İkimizde bunu kalplerimizde biliyoruz, yani öyle davranman lüzumsuz.” Jie Bufan kaşlarını çatarak bunları söyledi.
“Seni Jie veledi, bu neyin heyecanı? Bugün Asure Hayalet Kulesi sizi ezecek ve hiçbiriniz 4. kata ulaşamayacaksınız?” Dünya Ruh Loncasından bir genç bağırdı.
“Dördüncü kat mı? Oraya mı gideceksin?” dedi Jie Bufan küçümser biçimde.
“Ben…” Genç adamın ifadesi değişti ve sessizliğe büründü.
“Çöp parçaları ağızlarını kapalı tutmalı. Benimle birlikte dördüncü katı anmak… Üçüncü kata giderseniz kendinizi şanslı sayın.” Jie Bufan rakibini küçümsedi.
“Doğru, ben dördüncü kata gidemem, ama Gu Bo kesinlikle gidebilir. O seni dördüncü katta ölümüne ezecek.” Genç adam böyle bir cevap verdi.
“Gu Bo? Ben de Gu Bo’nun bunu yapabileceğine inanıyorum, ama ne yazık, benim hedefim 5. kat. Gu Bo, oraya gelmeye cesaretin var mı?” diyerek sordu Jie Bufan.
“Beşinci katta görüşürüz.” Gu Bo gülümsedi ve başka kelam etmedi. Dünya Ruh Lonca dahilerini şaşalı bir odaya götürdü. Burası bir dinlenme mekanı idi, yine de, öyle herkesin girebileceği bir yer değildi.
Dahilerin hareketlendiğini görünce, Dünya Ruh Loncasından insanlar kafalarını salladı ve Gu Bo ile diğerlerinin ardından gittiler. Görüldüğü kadarı ile sadece yetişimleri fena değildi, statüleri de iyiydi. Diğer türlü nasıl olurda uzmanlar onlara karşılı bu kadar saygılı olurdu.
“Gidelim.” Jie Bufan özel bir rozet çıkardı ve başka bir şaşalı dinlenme odasına yöneldi. Bu grupla karşılaşınca, Dünya Ruh Loncasından kimseler saygısızlık etmeye cesaret edemediler.
“Yani bugün Dünya Ruh Loncası ile Jie klan arasında bir asır önce olan büyük savaşın yıl dönümü? Neden bu kadar dahinin toplandığı ortaya çıktı.”
“Görünüşe göre bugün seyir zevki yüksek şeyler olacak. Ama ne üzücüdür, bizim Asure Hayalet Kulesine ulaşmamız biraz zor.”
“Ağabey, bu bükülmüş orman nedir? Ve şu Asura Hayalet kulesi? Ve şu bahsettikleri katlar neymiş?” Chu Feng merakla sordu.
“Bunu bile bilmiyor musun? Bu senin ruh eyaletine ilk gelişin mi?” Genç eleman Chu Feng’e garip bir biçimde bakıyordu.
“Evet, ben Azure eyaletinden geliyorum.” Chu Feng masum biriymiş gibi gülümsedi.
“Azure eyaleti… Pek yakın buraya, ama sonuç olarak, ruh eyaletinden olmayan kimseler bunları bilmiyor diye suçlanamazlar.”
“Sana söyleyeceğim. Beyaz cüppe sınavında üç aşama vardır. İlk olarak ruh formasyonu kontrolü, bir kişinin ruh formasyonundaki kontrolünü sınayan bir sınavdır. İlk aşamayı geçmek için, ruh formasyon tekniğini kullanabilmek yeterlidir ve geçmek çok da zor sayılmaz.”
“Zor olan kısım ikinci aşama, bükülmüş orman. Bükülmüş ormanın kendisi devasa bir formasyondur. İçinde pek fazla mekanizma yok, yine de, içindeki sis çok kalındır ve kişinin gözlem gücünü ölçer.”
“Eğer bükülmüş orman aşamasını geçebilirsen, beyaz cüppe bedavadır ve birde ödül alırsın. O aşamayı geçen herkese bir adet ruh meyvesi tohumu verilir.”
“Ruh meyvesi tohumu mu?”
“Doğru, bu bir ruh meyvesinin tohumudur. Bir ruh meyvesi tohumu oldukça güzel bir şeydir. Bir kişinin ruh formasyonunun gücünü daha berrak kılar ve ruh gücünü artırır.”
“Yine de, bu bir tohum ve gücünün bir sınırı var. Yani, daha iyisini istiyorsan, üçüncü aşamaya girebilirsin, ve orası da Asura Hayalet Kulesidir!”
“Asura Hayalet Kulesi ruh baskısı içerir. Ruh baskısı ruh meyvesi tohumunun büyüme hızını artırır.”
“Duyduğum kadarıyla, ikinci kay tohumun filizlenmesini sağlar, üçüncü katta dalları büyür ve yayılır; dördüncü katta çiçek açar; beşinci katta meyve verir; ve altıncı katta ruh meyvesi olgunlaşır.”
“Yine de, ruh baskısı insan vücuduna zararlıdır yani onu ruh gücün ile uzak tutman gerekir. Bu aşırı derecede yüksek ruhsal güç gerekir. Sadece fazla değil, yüksek kalitede bir ruh gücü. Birinin irade gücü.”
“Ruh baskısı için bir Dünya Ruhçusunun yeteneğini ölçer diyebiliriz. Şu ana kadar altıncı kata çıkabilen kimse olmadı ve beşince kata çıkabilenler ise gerçek dahiler.” Eleman Chu Feng’e açıkladı.
“Bu gerçekten muhteşem.”
Chu Feng kalbinden seviniyordu. Asla ikinci aşamanın ödülünün kendisinin istediği ruh meyvesi tohumu olduğunu düşünmezdi. Olurda Asura Hayalet Kulesine giderse, tohumu büyütebilirdi.
Tohumun gerçek bir meyve halini alması için tek yapması gereken altıncı kata çıkmaktı. Bunun anlamı da Chu Feng Yumurtacık’ı kurtarabilirdi. Nasıl sevinmezdi?
Yine de, Asura Hayalet Kulesi adı Chu Feng’in zihnini kurcalıyordu. Yumurtacık özel gücünü açığa çıkardığında, Asura dediğini anımsıyordu.