Bölüm 201: Korunma
Çevirmen: Webnoveloku.com (Erdal Çakır)
“O Chu Feng mi?”
“Nasıl bu kadar genç olabilir? O gerçekten altıncı kata mı girdi?”
Her yerden durdurak bilmeden çığlıklar geliyordu çünkü Chu Feng bir efsaneyi kırmıştı ve son asır içinde Asura Hayalet kulesinin zirvesine ayak basabilen ilk kişiydi. Pek çok insanın idolü haline gelmişti.
Şu anki Chu Feng çok zayıf olsa da, onun yeteneğiyle, kaderinde çok önemli bir karakter olmak vardı. O an, herkes büyük bir karakterin doğuşuna tanıklık ediyordu. Bu yüzden, kendileriyle gurur duyuyorlardı.
Özellikle Chu Feng’in genç görünümü onu herkesin genç olduğunu bilmesini sağlamıştı. Yani bu durum onları daha da şoke etmişti. Kalplerinin derinlerinde, Chu Feng’in gelecek başarılarının sınırsız olduğunu hissediyorlardı.
*hu*
Aniden, insan okyanusunun içinde, bir yol belirdi. Jie klanından güçlü kimseler, üç Yaşlının önderliğinde, agresif biçimde Chu Feng’e doğru yürüyorlardı.
Üç Yaşlının arkasında Jie Heng, Jie Gang ve diğerleri vardı. Onlar Chu Feng tarafından ezilmişlerdi. Auraları biraz yenilense bile, Chu Feng’den aldıkları yaralar hala görünüyordu.
“Jie Heng, Jie Gang, Asura hayalet kulesinde size saldıran o muydu?” Bir Yaşlı Chu Feng’i işaret etti ve sordu.
“Yaşlı, bu Chu Feng çok saygısızca konuştu ve Jie klanını gözlerinde küçük gördü!” Jie Heng cevapladı ve vahşi bakışı Chu Fengin vücuduna yöneldi.
“Yakalayın onu!”
Yaşlı soğuk biçimde bağırdı, ve o konuştuktan sonra, pek çok güçlü kimse Chu Feng’e doğru yöneldi. Hepsi Köken Aleminde uzmanlardı. Baskıları bir alana toplanınca, görünmez bir dağ gibiydi ve Chu Feng’in somurtmasına neden oldu.
“Chu Feng, sana gücümü ödünç vereceğim.” Durumun hiçte iyi olmadığını görünce, Yumurtacık Chu Feng’e gücünü verip onun saldırıları engellemesini sağlamak istedi.
“Gerek yok!” Yine de, Chu Feng reddetmeyi seçti. Kaçmadı ya da engellemedi, orada dikilip saldırıların ona ulaşmasını bekledi.
İlk başta, Yumurtacık chu Fengin davranışları karşısında şaşırmıştı, ama o, Chu Fengle her şeyi paylaşınca onun niyetlerini anlamıştı.
“Ahh!” Aniden, altın renkli bir fırtına esti ve onlarca Köken Alemindeki Jie klanı uzmanı rüzgar tarafından etrafa savruldu.
Aynı anda, üç yaşlı figür hiç ses çıkarmadan Chu Feng’in önünde belirdi. Bunların başındaki kişi Yaşlı Li idi.
“Li olarak çağırılan, kıpırda. Bu Jie klanımla velet arasında özel bir mesele! Karışma! Bunu görünce, Jie klanı Yaşlılarının ifadeleri değişti ve Yaşlı Li’yi işaret ederek bağırdılar.
“Saçmalık! Burası benim Dünya Ruh Loncamın ve siz Jie klanı böylesine gaddar biçimde davranamazsınız!”Yaşlı Li’nin yüzüde soğudu ve büyük kolunu salladı. Bir anda alanın dışından, binlerce insan geldi ve Jie klanının etrafını sardı.
“Li olarak çağırılan. Cesaretin var! Bir dışarıdan kimse olarak, kolunu Jie klanıma karşı kaldırdın. Bu birliği tehdit ediyor ve aramızdaki barışı yok ediyor. Bunun sorumluluğunu alabilecek misin?” Jie klanı Yaşlısı sorguladı.
“Hmph. Senin Jie klanının Asura Kulesinde çevirdiği işleri bilmediğimi sanma. Eğer biri birliği tehdit ediyorsa, bunu ilk senin klanın yaptı.”
“Bugün, bu sözleri buraya yazıyorum. Chu Feng benim loncam tarafından koruma altındadır. Eğer biri ona saldırmaya cüret ederse, sonra beni yapacaklarım konusunda suçlamasın.!” Yaşlı Linin bakışları alev saçıyordu ve ses tonu çok güçlüydü.
“Güzel, Li olarak çağırılan. Bakalım bunun sorumluluğunu nasıl taşıyacaksın.”
Bu cevap karşısında, Jie klanı aşırı öfkelense de, bir şey diyemediler ve arkalarını dönüp ayrıldılar. Sonuçta orası Dünya Ruh Loncasının bölgesiydi ve kesinlikle sınavda hileye başvurmuşlardı.
“Endişe etme. Jie klanın bana iyi biçimde bakmasa bile, ben sizin iyiliğiniz için duacı olacağım.” Yaşlı Li onların öyle kolayca gitmelerine müsaade etmedi.
Jie klanı ayrıldıktan sonra, Beyaz-Cüppe sınavı resmi olarak bitti. Yine de, Chu Feng sınavın odak ismiydi ve Dünya Ruh Loncası tarafından aşırı lüks saraya davet edildi. Çoktan Chu Feng adına büyük bir festival hazırlanmıştı ve Chu Feng’e eşlik eden isim de Gu Bo idi.
“Gu Bo bro, bu…” Chu Feng görkemli ziyafete bakınca biraz boğulmuş hissetmişti. Dünya Ruh Loncası sadece onu Jie klanının elinden kurtarmamış, birde böyle davranıyordu şimdi, haliyle biraz boğulmuş hissediyordu.
“Chu Feng bro, kendini tutmana gerek. yok. Sen loncam tarafından böyle davranılacak kabiliyette birisin.!”Gu Bo Chu Fenge gülümsedi.
Bunları duyduktan sonra, Chu Feng Dünya Ruh Loncasının niyetini anladı. Açıkça onun potansiyelini görmüşler ve onu loncaya bağlamak istemişlerdi. Chu Feng adına, bu iyi bir şeydi yani geri çevirmedi.
Yine de, o an, sınav çoktan bitmişti ve sınava katılan herkes ayrılmıştı. Zhuge liuyun hala dışarı da bekliyordu, yani Chu Feng ustasının endişelenmesinden korktu,
” Gu Bo bro, ustam hala dışarıda, ben…”
“Chu Feng bro, endişe etme. Çoktan ustanı davet etmek için insanlar gönderildi ve o da yakında buraya gelir.”
Aynı anda, Dünya Ruh Loncasının dışında, dışarıdan gelenler için bekleme kısmında, Zhuge Liuyun dikilmiş öylece bekliyordu.
“Sınava katılan Chu Feng isimli genci duydun mu? Altıncı kata adım atmış ve kendisine bir ruh meyvesi almış.”
“Duydum onu. Hatta Chu Feng’in bu yıl on beş yaşında olduğunu ve çoktan yetişiminin birinci seviye köken aleminde olduğunu biliyorum. Asıl korkutucu kısım onun savaş yeteneği. Söylentilere göre, 5. seviye köken alemindekiler bile onu yenemezmiş.”
“Bu doğru. Jie klanının genç neslinin hepsini ezmiş, hatta Jie Bufan bile Chu Feng tarafından yenilmiş.”
“Onlarca mı? Jie klanı üyelerini bile yenmiş mi? O biraz cesur değil mi? Jie klanından bahsediyorsak, onu asla affetmeyeceklerdir.”
“Anlamıyorsun. Chu Feng düzeyinde bir yetenek bir asırdır gözükmedi ve o çoktan bir dahi. Dünya Ruh Loncası çoktan onu koruyacağını söyledi. Şu an, Dünya Ruh Loncasına bir misafir olarak davet edildi ve Jie klanı ona elini sürmeye cesaret edemez.
Zhuge Liuyun, Chu Feng’in gelmesini beklerken, onlarca Beyaz-Cüppe Dünya Ruhçusu yanında sohbet ediyordu. Bir ağızdan hepsi Chu Feng’den bahsediyorlardı ve Zhuge Liuyun onları kalbi yerinden çıkacakmış gibi dinliyordu. Daha sonra yanlarına gidip kibarca sordu,
”İhtiyar kardeşler, bu bahsettiğiniz Chu Feng Azure Eyaletinden mi gelmiş?”