Bölüm 89: Şimdi Senin Sıran
“Bugün, Chu aileme saldıranlar, Geberin!”
Chu Feng’in sesi güçle patladı. Her bir kelime ruhlarını yuttu. Neredeyse bu cümleyi duyan herkes ürperdi ve omurgalarından aşağı bir titreme geçti. Chu Ailesi bile istisna değildi.
Önlerindeki genç adam çok korkutucuydu. Tüm vücudu kanla kaplıydı ve boğucu öldürme arzusundan dolayı diğerleri onun genç bir adam olduğunu kabul etmeye cesaret edemedi. İstemsiz olarak onun bir iblis olduğunu düşündüler. Gözünü kırpmadan öldüren bir iblis.
“Kimsin sen?” İlk Xu ailesinin lideri bağırdı. Her bir kişi hemen cevabı bilmek istiyordu.
Kıyafetlerinden dolayı Chu Feng’in Azure Ejderha Okulunda bir çekirdek öğrenci olduğunu söyleyebilirlerdi. Azure Ejder Sancağından dolayı da Chu Feng’in Azure Ejderha Okulunda bir çekirdek öğrenci olduğunu söyleyebilirlerdi.
Fakat şuan da vücudunun her yerinde kan vardı. Yüzü bile temiz değildi. İnsanlar kim olduğunu bilmiyordu. Sadece onun bir Chu aile üyesi olduğunu söyleyebilirlerdi. Doğal olarak ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
Chu ailesinde onun gibi bir genç adamın göründüğünü bilmiyorlardı. Chu ailesi bile bir çekirdek öğrencilerinin olduğunu bilmiyordu.
“Chu ailesi, Chu Feng!” Chu Feng soğukkanlılıkla cevapladı.
“Ne? Chu Feng mi?”
“O Feng-er mi?!!”
O kelimeler duyulduğunda kalabalıktan büyük bir gürültü çıktı.
Chu Feng’in adı dağın yüz mil etrafında yankılanmıştı. Onu tanımayan olmadığı söylenebilirdi.
Ama bildikleri Chu Feng sadece 15 yaşında ve sadece 6. seviye ruh âlemindeydi. Nasıl bir çekirdek öğrenci olabilirdi? Nasıl kolaylıkla 8. seviye uzmanları öldürebilirdi?
İnanmaya cesaret edememelerine rağmen detaylıca değerlendirdikten sonra, şaşkınlıkla beraber yapısı ya da silüeti olsun Chu Feng’e oldukça benzediğini fark ettiler.
En önemli kısım Chu Feng gerçekten Azure Ejderha Okulunda bir öğrencisiydi. Eğer Chu ailesinde bir çekirdek öğrenci görüldüyse Chu Feng en büyük umutları olabilirdi.
“Yani bu torunum Xu Tianyi’nin belini kıran küçük şeytan mı?” Xu aile lideri vahşice sordu.
“Onun yetenekleri çok ezikti. Belini kırmak yardımseverlikti.” Chu Feng onaylamayarak söyledi.
“Sen!!!” Xu aile liderinin sınırsız bir şekilde sinirlendi. Konuşurken saldırmak istedi.
Ama Şans bulmadan önce Wang ve Ma aile liderleri tarafından durduruldu. Oldukça ciddi bir şekilde konuştular.
“Elinde ne tuttuğunu görmüyor musun? Azure Ejder Sancağı!!”
“Azure Ejder Sancağıysa ne olmuş? Bu adam torunuma zarar verdi. Yataktan kalkamıyor ve hatta bugüne kadar, yataktan yürümek için çıkamıyor. Gelecekte hiç dövüş gelişimi bile yapamayabilir. Bugün bu adamı öldürmeliyim.” Xu aile lideri sinirle bağırdı.
“Deli misin? Azure Ejder Sancağı, Azure Ejderha Okulunun sembolüdür! Sancağa sahip olmanın anlamı Azure Ejderha Okulu tarafından korunmaktır! Chu Feng’e elini sürmeye cesaret edersen sadece siz değil biz iki aile bile felakete sürüklenecek.”
İki aile lideri oldukça korkmuştu. Chu ailesinden korkmuyorlardı ama Azure Ejderha Okulundan kaçınmak zorundaydılar. Azure Ejderha Okulu, Azure Eyaletinde sadece ikinci sınıf bir okul olmasına rağmen onlar için hala kocaman bir canavardı.
Azure Ejderha Okulunun büyük bir ordu göndermesine gerek yoktu. Bir kaç tane iç saha Yaşlısı gönderseler bile ailelerini yok edebilirlerdi. Onlara karşı hiç bir şekilde kışkırtmaya cesaret edemezlerdi.
“İkinizde delisiniz. Şuan hiç geri dönüş yolumuz var mı? Chu ailesine bizim yüzümüzden ne olduğunu görmüyor musunuz?”
“Şuanda geri çekilemeyiz. Chu Feng’i öldürürsek Azure Ejderha Okulunu karşımıza almış olacağız. Onu öldürmezsekte gene Azure Ejderha Okulu gitmemize izin vermeyecek.”
“Fakat Chu Feng’i şimdi öldürürsek Azure Ejderha Okulu haberleri hemen alamaz. Hala alacaklarımızı alıp gidebiliriz. Eğer onu öldürmezsek Azure Ejderha Okulu hızlı bir şekilde insanlar gönderir ve arkalarında hiçbir şey bile bırakmazlar.” Xu aile lideri ciddi bir şekilde söyledi.
Bu kelimeleri duyan iki aile lideri derin düşüncelere daldı. Aniden Xu aile liderinin haklı olduğunu hissetiler. Bugün Chu ailesini çoktan bu derecede baskı yapmışlardı. Azure Ejderha Okulunun desteklediği Chu ailesi nasıl onları affederdi?
Gerçekten ölü sonda yürüyorlardı. Eğer sonuna kadar öldürürlerse bir umut parçacıkları olacaktı. Ama şuan dururlarsa sadece bir ölüm yolu olacaktı.
“Feng-er, kaç! Bizi bırak!” Durumun iyiye gitmediğini hissedince Chu Yuan yüksek sesle bağırdı.
“Feng-er, Kaç! Sadece hayatta kalarak Chu ailemizin intikamını alabilirsin!” aynı anda Chu ailesinin lideri Chu Yuanba yüksek sesle bağırdı.
Bunu duyan Xu, Wang ve Ma güçleri Chu Feng’in kaçışını önlemek için hazırlandı. Üç aile lideri Köken Alemi auralarını yaydılar ve Chu Feng’e saldırmak için hazırlandılar.
*ta*
Ama aynı anda Chu Feng sadece geri gitmedi ileri adım attı. Kan dolu yüzünde kendine güvenen bir gülümseme yükselirken konuştu “Çoktan söyledim. Chu aileme saldıranlar ölecek”
*whooosh*
Konuşmasını bile bitirmeden önce ani bir rüzgar yükseldi ve Chu Feng kayboldu.
“Ahh~”
Neredeyse Chu Feng’in kaybolmasıyla aynı anda avludan bir kaç çığlık çıktı. Göz gezdirince bir kaç Xu aile üyesinin başlarının kesildiğini ve Chu Feng tarafından öldürüldüklerini gördüler.
*Whoosh*
Ama buldukları anda Chu Feng tekrar kayboldu. Bunu bir kaç Ma ailesi üyesinin ölümü izledi.
“Adi herif. El ele verin ve öldürün onu.”
O an Xu aile lideri bağırdı ve Chu Feng’e doğru koştu. Sonra hızlı bir şekilde Ma ve Wang aile liderleri onu yakından takip etti.
O an Chu Yuanba, Chu Yuan ve diğerlerinde sınırsız bir gerginlik vardı. Chu Feng için döktükleri soğuk terleri sildiler çünkü kimse Chu Feng’in sadece 7. seviye ruh âleminde olduğunu hissetmiyordu, üç Köken Alemi uzmanından kaçabiliyordu.
Ruh ve Köken Alemi arasında sadece tek bir kelime fark olmasına rağmen aralarındaki uzaklığın gökyüzü, yeryüzü kadar olduğu söylenebilirdi. Basitçe çok fazlaydı, farkı geçmek imkansızdı. İkisini birlikte tartışmak imkansızdı.
*whoosh whoosh whooosh*
Fakat beklenmedik şey üç aile liderinin bir gökkuşağı gibi oldukça hızlı ve kuvvetli güçlerine rağmen Chu Feng’in hızıyla karşılaştırılmalarının yolu yoktu. Her seferinde bir adım yavaş kalıyorlardı.
Sadece kendi ailelerinin birbiri ardına Chu Feng’in eliyle başlarının kesilip öldürülmelerini izleyebiliyorlardı. Hiçbir şey yapamıyorlardı çünkü Chu Feng’in hızı açıkça çok hızlıydı. Böyle bir hız genel mantığı aşıyordu ve onu yakalamalarının yolu yoktu.
Bu durum altında kısa bir süre sonra tüm avluda Chu ailesi dışında sadece Xu, Wang ve Ma ailesinden 3 kişi kaldı. Onlar üç aile lideriydi. Diğerleri tamamen öldü ve ölümleri başlarının kesilmesindendi.
“Adi herif, Cesedini on bin parçaya böleceğim” Yerin vücutlarla dolmasına bakarken, aile üyelerinin birbiri ardına ölmelerine bakarken üç aile lideri aşırı derecede sinirlendi.
*ta*
Ama aynı anda Chu Feng aniden dolanan adımlarını durdurdu ve Chu Yuanba ve Chu Yuan’ın önünde durdu. Üç aile liderine buz gibi soğuk bir bakış attı ve soğukça konuştu.
“Şimdi Sizin sıranız!”