Bölüm 98: Gücü Kullanarak İnsanlara Zorlamak
O anda Chen Hui, birçok asker ve komutan’ın gözleri aydınlardı.Çünkü yolun ortasında duran ve onlara bloke olan kişi zarif ve güzel bir kadındı.
O son derece güzel bir kadındı. O kadar güzeldi ki bir bakışla birinin kalbini daha da hızlı attırıyordu. Onun beyaz derisi,tatlı,güzel yüzü ve vücut yapısı övmeye değerdi. Bu kısaca her erkeğin özlemini çektiği güzel bir kadındı.
Fakat, o kadar güzel olsa da vücudundan yayılan aura basit değildi. Özellikle orada tek başına durarak bin adamlık ordunun önünde cesaretini göstermişti ve bu onun iyi niyetlere sahip olmadığını da göstermişti.
‘’Bayan, adınız nedir acaba? Burada bekleyerek bizimle ne işiniz var acaba?’’
Sonuçta Chen Hui bir şehir lorduydu.Deneyimiyle,önündeki kadının iyi niyetlere sahip olmadığını anlamıştı bu yüzden delikanlıca sorgulamıştı.
‘’Ben Su Rou,Azure Ejderha Okulunun iç bölgesinde bir kıdemliyim.Burada sizden bir şeye ihtiyacım olduğun yardımınızı isteyerek bekledim.’’ Su Rou tatlıca gülümsedi.
‘’Ben senin o yaşında ,Azure Ejderha Okulunun bir kıdemlisi olucağını düşünmemiştim.Sana biraz hayranlık duyuyorum.Bir şeye ihtiyacın varsa,aklını dökmende hiçbir zarar yoktur.’’Chen Hui gülerek yanıtladı.
‘’Dağ Şehrindeki siyah demir madenleri için yolculuk yaptığınızı biliyorum.Fakat,Dağ Şehrindeki siyah demir madeni Chu Ailesi tarafından keşfedildi ve onlarda bunda sorumlu.Bana gelince,Chu Ailesiyle bazı ilişkilere sahibim,bu yüzden bana biraz yüz verebilir ve siyah demir madeniyle ilişkiye girmeyeceğinizi ümit ediyorum.’’Su Rou da gülerek ona cevap verdi ve onun sesi oldukça kibardı.
Bu sözleri duyan Chen Hui’nin ifadesi değişmedi ve o anormal derecede sakindi.Telaşsız bir şekilde gülümsedi.’’Lady Su Rou yanlışsınız.Bu dağ alanı benim yetkim içinde olduğundan ,dağ alanındaki kişiler benim tarafımdan yönetiliyor.Dağ alanındaki işlerde benim tarafımdan yönetiliyor.’’
‘’Siyah Demir madeni dışında büyük bir zenginlik olduğunda onu başkasının almasına izin veremem,biz tamamen yabancıyız bu yüzden birbirimize yüz vermeye gerek yok.Bu Altın-Mor Şehrinin meselesi.Senden söz etmeye gerek yok,Azure Ejderha Okulunun başı gelse bile müdahaleye hakkı yok.’’
‘’Oldukça iyi bir ses tonuna sahipsin.Azure Ejderha Okulunun senin Altın-Mor Şehrine karışmaya hakkı olmadığını söyledin,o zaman Ben,Su Rou bugün karışacağım.Sizlerin benim iznim olmadan burayı nasıl geçeceğini görmek isterim.’’
Aniden,Su Rou‘nun parmakları açıldı ve önündeki yola doğru işaret etti.Biçimsiz bir enerji dışarı çıktı ve derin bir çukur yolun ortasında ortaya çıktı.
*rumble*
Su Rou kolunu salladı ve toz her yere uçtu.Derin bir çatlak ortaya çıktı ve yolu böldü.
‘’Ne kibirli bir kız.Bizi nasıl engelleyeceğini görmek isterim.’’
Su Rou’nun eylemlerini gören Altın-Mor Şehrinin askerleri ve komutanları kıyaslanamaz derecede kızgındılar.Atları ileri çağırarak Kökensel güçlerini saldılar ve Su Rou’ya doğru ilerlediler.
*rumble rumble*
Atlar dörtnalla ilerlerken,kökensel güç ve demir ayaklar altlarındaki zemini göz delici sesler ve şiddetli titreme ile sallandırdılar.Ortaya çıkardıkları güç gerçekten dehşet vericiydi.
Altın-Mor Şehrinin askerlerinin hareketleriyle karşılaşırken Su Rou’nun yüzü değişmedi.O sadece güldü ve onlara baktı.Ordu sadece yarattığı çukurdan geçtiği zaman yüz ifadesi yavaşça değişti.
Onun bembeyaz cheongsam’ı delice dans etti ve onun hassas vücudu etrafında gaz katmanları toplanmıştı ve bu gözle görülebiliyordu.
Gaz son derece güçlüydü ki askerler ve komutanları yutmuştu.Hepsi karmaşa içinde olmuştu ve geri uçmuştu.
“Derin Alem mi?”
O anda Chen Hui’nin gözleri parladı çünkü Su Rou’nun yaydığı auranın Köken gücü olmadığını hissetmişti. Bu Derin güçtü. Karşısındaki genç ve güzel kadın Derin Alem’deydi.
Derin Alem. Onunla Derin Alem arasında sadece bir dizi mesafe olmasına rağmen, sahip oldukları güç gökyüzü ile yeryüzü arasındaki fark kadardı. Su Rou’nun gücü yeterince kuvvetli olsaydı, bin kişilik ordularının tamamı aynı anda saldırsa bile onu yenemeyebilirlerdi. Bu, Derin Alem’in gücüydü.
Bir zamanlar Derin Alemin zirvesinde olan bir kişi vardı ve bu kişi tek başına ikinci sınıf bir okulun tamamını yok etmişti. İkinci sınıf okulların sadece birkaç yüz bin öğrencisi değil, aynı zamanda okulu izleyen Derin Alem uzmanları da olduğunu bilmek. Ancak, bu kişinin önünde bir darbe bile alamadılar.
Chen Hui, Su Rou’nun Derin Alem uzmanı olduğunu öğrendikten sonra, sakin yüzünden bir parça endişe yükseldi ve ciddiyetle konuştu,
“Bu kadar etkileyici olabileceğinizi hiç düşünmezdim. Derin alemde olduğun için bizi gerçekten de engelleyebilirsin.”
“Ancak, bir okulun büyüğü olarak, okulların kurallarını bilmelisiniz. Eğer yolumuzu bu şekilde kapatırsanız, Azure Ejderha Okulu’nun gelecekte sorun yaşayacağından korkmuyor musunuz?”
‘’Sorun?Azure Ejderha Okulunu gözlerine koymuyor musun?Beni gözlerine koymuyor musun?Dokuz Eyalette okulların şehirlerle karşılaşması yasak olsa bile,bu benim Azure Ejderha Okulumun senden korktuğu anlamına gelmiyor.’’
‘’Sana az önce kibarca yardım edeceğimi söylemiştim,ama sen sadece iyi niyetimi tanımamakla kalmadın konumunu bile bana karşı tehdit ile kullandın.’’
‘’Sorun değil.Kararımı değiştiriyorum.Senin yardımını istemiyor sana emrediyorum.’’Su Rou yavaşça yürüdü ve yarattığı çatlağı geçerek Chen Yui’ye doğru yürümeye devam etti.
‘’Ne yapıyorsun?Bana zarar verme niyetindeysen,Azure Ejderha Okulun felaket ile karşılaşacak.Bu suçu yapman mümkün değil!’’O anda Chen Hui tamamen panikledi.Derin Alemden biriyle karşı karşıyayken kendine hiç güveni yoktu.
‘’Benimle böyle konuşarak beni suçlayabileceğini mi düşünüyorsun?’’Su Rou’nun gülümsemesi buz gibi olmuştu
.
‘’Ne… Ne demeye çalışıyorsun?’’
Su Rou’nun güçlü ve sert atmosferini hissedince,Chen Hui geride doğru gitti ve at çağırdı.Bilinç altında iyi bir durumda olmadığını hissetti.Onun önündeki güzellik basit birisi değildi.Çünkü öyle bir şeyi söyleyemezdi.
‘’Sana benimle pozisyonda veya yetkide benden çok daha uzakta olduğunu söylemek istiyorum.’’
Su Rou bileğini döndürdü ve bir komuta rozeti ortaya çıktı.Komuta rozetini gördükten sonra,Chen Hui ve arkasındaki tüm komutanların ifadesi büyük ölçüde değişti.Tarifsiz bir korku yüzlerinde oluştu.
*whoosh*Aniden,Chen Hui attan indi ve Su Rou’nun önünde diz çöktü.Korkulu bir ses ile konuşmaya başladı.
‘’İkinci leydinin buraya geleceğini bilmiyordum.Daha önce size karşı geldim bu yüzden beni buna göre cezalandırın.’’
O anda at üstündeki komutanlar ve arkadaki askerlerin hepsi diz çöktü ve hatalarını kabul ederken af için yalvardılar.
Su Rou’nun komuta rozeti de bir şehirden geliyordu ve bu şehir birinci sınıf bir şehirdi.Su Rou’nun kimliğine gelince,o Vermilion Şehrinin lordunun iki kızından biriydi.
Fakat bu önemli değildi.Önemli olan Altın-Mor Şehri tesadüfen Vermillion Kuş Şehri tarafından yönetiliyordu ve Su Rou, Chen Hui’nin doğrudan üstüydü.